- merak etmek
- ЗЕГЪЭГЪЭПЭН
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
merak etmek — 1) (bir şeyi) anlamak veya öğrenmek istemek Bir gün, böyle dalgın oynarken, anası onun elini bağlı gördü, merak etti. M. Ş. Esendal 2) (bir şeyi) kaygılanmak Hele okuyanı, araştıranı hatta sadece neler oluyor diye merak edeni hiç yoktu aralarında … Çağatay Osmanlı Sözlük
merak — is., Ar. merāḳ 1) Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek Ona bu merak nereden, nasıl, niçin, ne zaman illet olmuştur diye az kafa yormadım. H. Taner 2) Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği Öteden beri güzel giyinmeye, güzel … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakıtmak — vaktinde yapılmayan iş veya gelmeyen bir kişiyi merak etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tecessüs — (A.) [ ﺲﺴﺠﺕ ] 1. araştırma. 2. merak. ♦ tecessüs etmek araştırmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEMASÜL — Benzeyiş. Benzeme. Birbirine benzemek. Birbirine müsavi ve müşabih olmak. * Hasta sıhhate, iyi olmağa yaklaşmak. * Mat: Kesirsiz taksim kabul etmek, kesirsiz bölünebilmek.(Temasül tezadın sebebidir, tenasüb tesanüdün esasıdır, sıgar ı nefs,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük